444 0 600
Diz Eklemi Kıkırdak Yaralanmaları Nelerdir?
Yazıyla alakalı Uzman Doktorlarımız
Yazıyla alakalı Tıbbi Birimlerimiz

​Eklem Kıkırdağı Nedir ?

Eklem kıkırdağı, eklemleri oluşturan kemiklerin uçlarını örten düzgün, kaygan ve parlak yüzeyli bir dokudur. Sağlıklı eklem kıkırdağı önemsenmeyecek bir sürtünme ile kemiklerin birbiri üzerinde kaymasını sağlayarak hareket etmemizi kolaylaştırır. 

Hareketli eklemlerdeki hyalen kıkırdak, kollajen ve proteoglikanları içeren proteinlerden ve toplam kıkırdak kütlesinin %1 ini oluşturan kıkırdak hücrelerinden (kondrositler) meydana gelir. Sadece 3-5 mm. kalınlığındaki diz eklem kıkırdağı benzersiz mükemmel iç organizasyonu sayesinde koşma, yürüme, merdiven inme çıkma gibi eklemde yük taşıyacak günlük aktiviteleri ağrı hissetmeden yapmamızı sağlar.

 

Eklem Kıkırdak Hasarı/Yaralanması 

Diz eklemi kıkırdak hasarı oldukça yaygın bir problemdir. Eklem kıkırdağı hasarlandığında eklem yüzeyi artık düz ve kaygan olma özelliğini kaybeder ve hasarlı yüzeylerdeki sürtünmeye bağlı dizde ağrı ve şişlik gibi belirtiler ortaya çıkar. Belirtiler merdiven inme gibi yüklenmenin arttığı durumlarda veya sporla artar. Vücuttaki diğer dokular yaralanmaya karşı mükemmel bir onarım yanıtı oluşturmasına ve kendini yenilemesine karşılık  damar ve sinir uçlarından yoksun olan eklem kıkırdağı hasarlandığında iyileşme kapasitesi çok sınırlıdır ve kendini yenileyemez. Oluşan problemin kendi kendine düzelmesi çok güçtür. Kıkırdakta iyileşme cevabını oluşturmak için mutlaka cerrahi müdahaleler gereklidir.  

Genç bireylerde, özellikle spor sırasında darbelere bağlı meydana gelen kıkırdak yaralanmaları genellikle bölgeseldir. Bu gibi durumlarda eklem kıkırdağının sadece bir bölümü hasarlı ve geri kalanı sağlam olduğu için kıkırdak yenileyici tedaviler yapılabilir. Eklem kıkırdağını yeniden oluşturma ağrının azalmasını ve daha iyi fonksiyon kazanmayı sağlar. En önemlisi iyi tedavi edildiğinde ileriye dönük yaygın eklem bozukluğunun oluşması (osteoartrit=kireçlenme) önlenir veya geciktirilir.          

Tanıda en değerli yöntem artroskopidir. Kıkırdak hasarının varlığını gözle görebilme imkanı veren bu yöntemle tedavi yöntemini seçmede de önemli olan lezyonun lokalizasyonu, sınırları, boyutları, derinliği gibi tüm özellikleri belirlenebilir. 

Kıkırdak lezyonlarının tedavisinde temel amaç, hiç kuşkusuz yeni oluşan kıkırdak yüzeyin tamamen veya tama yakın oranda hyalin kıkırdaktan oluşmasıdır. Hasarlanan kıkırdağın orijinal hyalen kıkırdakla yenilenmesi için cerrahi teknikler hala geliştirilmeye devam etmektedir. Ancak bugün için uygulanan tedavilerin hiçbirinde orijinal hyalen kıkırdak oluşumu sağlanamamıştır. 

Eklem kıkırdak lezyonlarının tedavisi, problemin büyüklüğü ve özelliklerine göre basit uygulamalardan baslayıp karmasık yöntemlere kadar uzanan bir yelpazeden olusur ve buna baglı olarak da sonuçlar farklılık gösterir. Uygun tedavi seçenegini belirlemede defektin lokalizasyonu, büyüklüğü, şekli ve derinliği yanında hastanın yaşı, kilosu, ve fiziksel aktivite beklentisi önemli etkendir. 

Genel olarak artroskopi ile saptanan lezyonun büyüklüğünün 2.5 cm.den küçük olduğu defektlerde mikrokırık (kemik iliğini uyarıcı yöntem) veya mozaikplasti (diz ekleminde minimal yük taşıyan yüzeyden alınan kıkırdağın, yük taşıyan yüzeydeki hasarlı kıkırdak bölgesine nakli) işlemi uygulanırken 2.5 cm.den büyük kıkırdak defektlerinde hücresiz çatı örtüleri, hücre (kondrosit) kültürü ve transplantasyonu veya kadavradan kıkırdak nakli ile tamir dokusundaki hyalin kıkırdak oranının arttırılması amaçlanmaktadır. 

Artroskopik olarak uygulanan mikrokırık yönteminde kemikiliği uyarımı ile hasarlı bölgede  toplanan pıhtı içerisindeki büyüme faktörleri ve kök hücreleri yardımı ile kıkırdak oluşumu amaçlanır. Küçük lezyonlarda ve düşük aktivite beklentili hastalarda tercih edilir.         

Mozaikplasti yönteminde yük taşımayan veya minimal yük taşıyan bölgeden kemikle birlikte alınan kıkırdak greftler yük taşıyan bölgedeki hasarlı kıkırdak bölgeye nakledilir. Aktif kişilerde küçük ve  derin kıkırdak lezyonlarında tercih edilir.    

Hücresiz örtü uygulamasında mikrokırık oluşturduktan sonra oluşan pıhtı içerisindeki büyüme faktörlerinin hasarlı bölgede toplanması amaçlanır. Geniş kıkırdak lezyonlarında uygulanabilir. 

Hücre kültürü ve transplantasyonu yönteminde yük taşımayan kıkırdak dokudan biyopsi ile alınan küçük kıkırdak dokudaki hücreler 3-6 hafta süresince laboratuarda çoğaltıldıktan sonra bir örtü içerisinde yük taşıyan bölgedeki hasarlı kıkırdak dokuya uygulanır. Aktif, yüksek beklentili kişilerdeki geniş kıkırdak defektlerinde tercih edilir. 

Kıkırdak lezyonunun tedavisinde seçilen tedavi yöntemi ne olursa olsun başarı için kondral lezyona neden olan yada eşlik eden dizilim kusurları, bağ ve menisküs sorunları tanımlananarak mutlaka tedavi edilmelidir. Cerrahi sonrası iyileşmenin daha iyi olabilmesi açısından, erken hareket ve yapılan işleme göre 4-8 hafta yük vermeme prensibine uyulmalıdır. 

Tüm bu yöntemler 55 yaşın altında, vücut kitle indeksi 35 in altında, sigara içmeyen, bölgesel kıkırdak sorunu olan aktif kişilerde uygulanır.  Genç–orta yaşlı kişilerde saptanan bu bölgesel kıkırdak hasarı tedavi edilmezse zamanla ilerleyerek eklemde yaygın aşınmaya (osteoartrit=kireçlenme) neden olarak tüm eklemi bozmaktadır. Oluşan bu yaygın aşınmanın geriye dönüşü yoktur. Osteoartrit için günümüzde bilinen ve kıkırdağı yenileyen bir tedavi yöntemi yoktur. Osteoartrit geliştiğinde önce ilaç tedavisi daha sonra cerrahi tedavi (osteotomi veya artroplasti) gerektirir.