444 0 600
Total Kalça Protezi Nedir?
Yazıyla alakalı Uzman Doktorlarımız
Yazıyla alakalı Tıbbi Birimlerimiz

​Total Kalça Protezi

Total kalça protezi, primer yada sekonder nedenlerle hasar görmüş ve ileri derecede osteoartroz (kireçlenme) gelişmiş bir kalça ekleminin değiştirilmesi için yapılan bir ameliyattır.

Total kalça protezi ameliyatı ile ağrısız eklem hareketi sağlamak için aşınmış olan eklem yüzlerinin, metal ve polietilenden imal edilen, özel olarak tasarlanmış parçalar ile kaplanarak yapay bir eklem oluşturulması amaçlanır. İlk kez 1960 lı yılların başında uygulanan kalça protezi, cerrahi teknikler, kullanılan maddeler ve tasarım alanındaki ilerlemeler sayesinde geliştirilerek günümüzde çok daha başarılı bir tedavi yöntemi olmuştur. Dünya genelinde uygulanan yıllık 1 milyondan fazla TKA'nın %90'ı osteoartrit nedeniyle yapılmaktadır. En az 10 yıl takip edilen hasta gruplarında başarı oranlarının %90'ın üzerinde olduğu görülmektedir. Dünya nüfusunun yaşlanması ve artan obezite TKA' ya olan ihtiyacın artacağını göstermektedir.

 

Total Kalça Protezi Kimler İçin Uygundur ? 

TKA'de hasta seçiminde en önemli endikasyon ağrıdır. Ağrısız olgularda mümkün olduğunca konservatif (cerrahi dışı) tedavi benimsenmelidir. Öncelikli hedefimiz ağrıyı gidermek ve fonksiyonlarda iyileşme sağlamaktır. 

Eklemdeki kıkırdak kaybı eklem yüzeylerinin aşınmasına neden olur. Bu da ağrı verir ve hareket kaybına yol açar. Hasta yürümekte ve diğer günlük faaliyetleri yapmakta zorlanır. Kalça protezi ameliyatı, bu ağrıların giderilmesi, hareket kabiliyetinin arttırılması ve gündelik faaliyetlerin daha kolay yapılabilmesi için gerçekleştirilmektedir. 

Öncelikle hastanın şikâyetleri dinlenmeli ve iyi bir fizik muayene yapılmalıdır. Bundan sonra eklemin direkt röntgen filmleri istenmelidir. Ayakta çekilen filmler daha çok bilgi verir. Röntgen filmlerinde artrite bağlı pek çok bulgu olur. 

Cerrahi tedaviden  önce mutlaka diğer tedavi yöntemleri denenmelidir İstirahat, ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri, baston kullanımı ve eklem içi enjeksiyonlar gibi tedavi yöntemleri uygulanmış olmasına rağmen kalça ağrıları kontrol edilemeyen, yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşam aktiviteleri ileri derecede kısıtlanmış ve eklem kıkırdağında ileri harabiyet olan hastalarda total kalça protezi uygundur. Hastanın 60-80 yaşları arasında olması tercih edilir, ancak travma sonrası gelişmiş artrit, romatoid artrit, osteonekroz ve femur boyun kırıklarının tedavisinde daha erken yaşlarda da protez yapılabilir. 

Durumunun kalça protezi gerektirecek kadar ciddi olup olmadığı konusunda nihai kararı verecek kişinin her zaman hasta olduğu unutulmamalıdır. Kalça protezinde, yuvarlak eklem yüzü de dâhil olmak üzere kalça kemiğinin bir kısmı genelde alınmakta ve kalça kemiğinin geri kalan kısmına yeni ve daha küçük bir eklem sabitlenmektedir. Pelvisdeki oyuğun yüzeyi, yeni yuvarlak eklem yüzüyle birleşecek yeni oyuğun yerine oturması için pürüzlendirilir. Kullanılan yeni eklemler kemiğe sabitlenir.

 

Kalça protezinin doğrudan yararları şunlardır: 

  • Ağrının tamamen ortadan kalkması

  • Hareket kabiliyetinin artması

  • Şekil bozukluğunun düzelmesi

Bu müdahalenin dolaylı yararları da oldukça önemlidir. Kalça protezi sayesinde yürüme ve işlev becerisi yeniden kazanıldığından, hastanın zindelik durumu ve yaşam kalitesi gelişir.

 

Total kalça protezi nasıl yapılır ? 

Hastanın durumuna ve isteğine bağlı olarak, genel ya da epidural anestezi uygulanır. 

Uygun anestezi yapıldıktan sonra, kalçanın lateral veya posterior kısmından yapılan bir kesi ile kalça eklemine ulaşılır. Eklemi oluşturan iki kemiğin (femur başı ve asetabulum) birbirlerine temas eden yüzlerindeki aşınmış kıkırdak dokusu, ince bir kemik tabakası ile birlikte kesilerek çıkartılır, sonra eklemin her iki yüzeyine  uygun boyutlarda seçilen plastik ve metal komponentlerden oluşan protez parçaları yerleştirilir. Konulan parçaları yerinde tutmak üzere 2 yol mevcuttur. Bunlardan biri polimetimetakrilat adı verilen çimento ile tespittir. Diğeri ise özel hazırlanan ve kemiğin gelişimine uygun olarak kemikle bütünleşen parçalardan oluşan protezlerdir. Bazı çimentosuz implantların yüzeylerinde yeni kemik oluşumunu sağlayabilecek biolojik olarak aktif olan maddeler de bulunmaktadır. İleri yaş ve ileri osteoporozu olanlar dışında günümüzde çimentosuz protezler tercih edilmektedir. Böylece eklem yüzleri, metal ve plastikten yapılmış parçalarla yeniden kaplanmış olur. Ameliyat 1-2 saat arasında sürer. Ameliyat sonrası ağrı kontrolü için sıklıkla epidural (belden yerleştirilen) veya damar yoluyla ilaç veren ağrı pompaları kullanılır. Ertesi gün kalça hareketlerine başlanır ve yardımla ayağa kalkılır. Oda ve koridor içinde rahat yürüyebilir hale geldiğinde hasta taburcu olur. 

Total kalça protezi yapılan hastaların %90′ından fazlasında kalça ağrılarında belirgin bir azalma ve yürüme/merdiven inip çıkma gibi günlük yaşam aktivitelerini yapmada belirgin bir iyileşme elde edilir. Kalça ağrısının belirgin olarak düzelmesi ve bağımsız sokağa çıkmak, her hasta için farklı olmakla birlikte 2-3 ay arasındadır. Protez sonrası koşma, sıçrama gerektiren sporlar ve ağır işlerin yapılması uygun değildir, bu tip aktiviteler protezin ömrünü kısaltacaktır. Araba kullanmakta bir mahsur yoktur. Cerrahiden önce bacağınızda var olan eğrilik ve şekil bozuklukları da ameliyat sırasında düzeltilir, bu protezin ömrünü uzatacaktır. Ancak özellikle kilolu hastalarda, bu hareket açıklığı daha azdır. Protez çıkık riskini artırdığı için, protez sonrası yere tam çömelmek veya namaz kılmak tavsiye edilmez. 

Total kalça protezini oluşturan eklem yüzeyleri metal, polietilen veya seramik olabilir. Bu implantlar hareket sırasında ortaya çıkan sürtünmeye bağlı olarak zaman içinde aşınır. Aşınma ile ortaya çıkan ve gözle görülmeyecek kadar küçük metal ve plastik parçalarına karşı vücudun cevabı ile protezler tutunduğu kemikten ayrılıp gevşeyebilir. Uygun cerrahi teknik ve modern protez tasarımları kullanılarak yapılan kalça protezlerinin ömrü günümüzde 20-25 yıla kadar uzamıştır. Gevşeyen protezler, çoğu hastada ikinci bir ameliyat ile çıkartılıp yeniden protez yerleştirilebilir, ancak ikinci protezin ömrü, ilki kadar uzun değildir.

 

Ameliyat Riskleri - Komplikasyonlar 

İstisnasız tüm ameliyatlar risk taşımaktadır ve kalça protezi de bunun dışında değildir. Riskler, hastanın genel sağlık durumunuza göre değişmektedir. Total kalça protezi ameliyatından sonra görülen ciddi komplikasyonlar çok düşük oranda ortaya çıkar. Belli başlı riskler şunlardır: 

Enfeksiyon: Total kalça protezinden sonra, enfeksiyon yani protezin iltihaplanması % 0.1 ile %2 arasında görülür. Vücudun başka bir yerinde (ör. İdrar yolunda, dişlerde) enfeksiyon olması, şeker hastalığı, aşırı sigara ve alkol tüketimi ve başka kronik hastalıkların varlığı bu riski artırabilir. Ameliyat öncesinde vücudun başka bir yerinde olabilecek enfeksiyonların tedavisi gereklidir. Ameliyat sırasında koruyucu antibiyotik tedavisi yapılır ve cerrahi sırasında özel önlemler alınarak enfeksiyon riski azaltılır. Protezde enfeksiyon gelişirse, tekrarlayan cerrahiler, protezin çıkartılıp belirli bir süre sonra tekrar yerleştirilmesi gibi işlemler gerekli olabilir.

Tromboz: En sık görülen sorun, bacaktaki kan akımının yavaşlamasına bağlı olarak toplar damarlarlarda pıhtı oluşmasıdır (derin ven trombozu). Bunu önlemek için cerrahiden sonra kanı sulandıracak ilaçlarla koruyucu tedavi ve varis çorabı giyilmesi uygulanır.. Bu tedavi, gerektiğinde 30 güne kadar uzatılabilir. Ameliyat sonrasında erken dönemde kalça hareketi ve yürüyüşlere başlamak ve hareketsiz kalmaktan kaçınmak, bu riski azaltacaktır. Trombozdan şüphelenildiğinde, yapılan tetkiklerin bunu teyit etmesi gerekmektedir. Tedaviye ancak bundan sonra başlanmaktadır.

Çıkık: En önemli ve sık görülen prblemlerden biridir. Genelikle ilk 3 haftada, hastanın istemsiz veya dikkatsizce yaptığı bazı hareketlerden (bacak bacak üstüne atma, yan dönerken yastık koymama, yere çömelme vb.) olmaktadır. Tedavisi, kalça eklemini anestezi altında yerine getirir cihazla tespit etmek veya yeniden ameliyat etmektir.


Postoperatif Dönem 

Hastaların operasyonun ertesi günü yürümelerine, 2. gün tuvalete oturmalarına izin verilir. Dikişler ortalama 15 günde alınır ve sonrasında banyoya izin verilir. Operasyonun ertesi gününden itibaren, hastanın kalça ve diz bükme ve adele güçlendirme egzersizlerine başlanır. Bu egzersizler kalça fonksiyonlarının tamamen kazanılmasına kadar devam eder. Genellikle 6. haftada tüm kalça fonksiyonları geri döner. Kalçada protezin varlığını hastalar 3-6 ay hissedebilirlerse de, yürüme ilk haftadan sonra ağrısızdır .          

 

Total Kalça Protezinde (TKP) Direkt Anterior Girişim

Kliniğimizde Total Kalça Protezinde (TKP) Direkt Anterior Girişim rutin olarak uygulanmaktadır.

Direkt Anterior Girişim total kalça artroplastisinde en güncel minimal invaziv girişimlerdendir. Bu teknikte adale vb. yumuşak dokuya hemen hiç zarar verilmeden ve yapışma yerlerinden kaldırılmadan uygulanır. Bu da operasyon sonrası çok erken rehabilitasyona ve işlerine dönmeyi sağlar. Daha az hasar aynı zamanda daha az ağrı ve komplikasyonlara sebep olur. Sıklıkla kullanılan lateral (yan) ve posterior (arkadan) girişlerde kesi ortalama 15cm iken Direkt Anterior Girişimde 10cm kadardır ve kozmetik olarak daha kabul edilebilirdir. 

Yumuşak dokuya daha az hasar, en önemli avantaj olarak operasyon sonrası çok daha az (%1in altı) çıkığa neden olur.

 

Direkt Anterior Girişim Avantajları

  • Hastanede daha kısa yatış (Ortalama 2-3 gün) ve daha hızlı rehabilitasyon.

  • Yumuşak dokuya daha az hasar ve sonuç olarak daha az nedbe dokusuyla daha erken iyileşme

  • Daha az kanama, daha kısa cerrahi süresi, ameliyat sonu daha az ağrı

  • Çok daha düşük ameliyat sonrası çıkık riski

  • Posterior ve lateral girişime gore normal hayat ve fonksiyonlara dönüş daha doğal ve daha hızlıdır.