444 0 600

Göz Hastalıkları Tedavi Yöntemlerimiz

​Kırma Kusurları

Net görmenin temel şartı gözümüze gelen ışık dalgalarının retinanın tam üzerinde odaklanmasıdır. Normal gözde objeden gelen ışık dalgaları retina üzerinde odaklanır ki buna emetropi denir. Kırma kusuru varlığında ışık dalgaları retinanın önünde veya arkasında odaklanır. Bu ise bulanık görmeye neden olur. Normal koşullarda göz küresi yenidoğandan erişkinliğe kadar sürekli bir gelişim içindedir. Buna uygun olarak kornea ve lens eğrilik yarıçaplarında da değişiklikler olur ve bu değişiklikler sayesinde gözün tüm yaşlarda emetrop kalması sağlanır.

Kırma kusurları aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar:

  • Gözün ön arka eksen uzunluğunun normal ölçüsünden büyük veya küçük olması

  • Kornea eğrilik yarıçapının normale göre daha düz veya dik olması

  • Lensin kırma gücünün artması veya azalması

  • Kırma kusurları miyopi, hipermetropi, astigmatizma ve presbiyopi olarak sınıflandırılır.


Hipermetropi:

Cisimlerden gelen ışık dalgaları retinanın arkasında odaklanır. Hafif hipermetropilerde uzak görme net, yakını görme bulanıktır. Çok ileri hipermetropide tüm mesafelerde görüntü bozuktur.

 

Miyopi: 

Objelerden gelen ışınların, gözün kırma gücünün normalden fazla olması veya göz küresi uzunluğunun normalden büyük olması nedeniyle, retinanın önünde odaklanması durumudur. Miyopide uzak görme yakın görmeye kıyasla daha kötüdür.

 

Astigmatizma:

Astigmatizmada gözün kırma gücü her noktada eşit değildir. Genellikle astigmatizm tüm mesafelerde bulanık görmeye neden olur.

 

Presbiyopi:

Yaşlanma nedeniyle lensin yakına bakarken uyum gücünün azalması sonucu ortaya çıkan yakın görmedeki bozukluktur. Yakına bakarken görüntüyü netleştirmek için, görüntüyü gözden uzaklaştırmak gerekir.

 

Şaşılık (Göz Kayması):

Şaşılık her iki göz ekseninin birbiriyle olan paralelliğini kaybetmesidir. Göz hareketlerini kontrol eden kaslar arasındaki koordinasyon bozukluğu sonucu ortaya çıkar. Bu koordinasyon bozukluğu doğuştan, edinilmiş veya başka hastalıklara bağlı olarak gelişebilir. Bu durumda bir göz karşıya bakarken diğeri içeri, dışarı, yukarı veya aşağı bakabilir.

Normalde göz hareketlerini kontrol eden kaslar uyumlu bir şekilde çalışırlar ve iki gözün tek bir organ gibi çalışmasını sağlarlar. Gözlerin paralelliğinin bozulması, yani şaşılık, derinlik algısının kaybolmasına, çift görmeye ve kayan gözde görme keskinliğinin azalmasına yani göz tembelliğine neden olur. Bu nedenle çocuklarda şaşılığın mümkün olduğunca erken yaşta tespit edilmesi büyük önem taşır. Burun kökünün veya göz kapaklarının geniş olması bazen çocuklarda yanıltıcı olarak içe kayma olduğu algısına neden olabilmektedir.

 

Sebepleri:

Şaşılık; göz kasları, göz kaslarına sinyal iletimi yapan sinirler ve göz hareketlerinin kontrolünü sağlayan beyindeki merkezin hasarına bağlı olarak gelişebilir. Şaşılık için genetik yatkınlık da söz konusudur. Çocuklarda 6. aydan sonra ortaya çıkan şaşılıklar daha çok ileri derece hipermetropi gibi kırma kusurlarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. İleri yaşlarda ortaya çıkan şaşılık ise göz kaslarının kontrolünü sağlayan sinirlerin ve beyindeki kontrol merkezinin hasarına neden olan kafa travması, hipertansiyon, diyabet ve nörolojik hastalıklara bağlı olarak gelişebilmektedir.

 

Retina Hastalıkları 

1. Sarı Nokta Hastalığı

Sarı nokta hastalığı (diğer adı "yaşa bağlı maküla dejenerasyonu") 50 yaş üzerindeki insanlarda görme kaybının başlıca nedenlerinden biridir. Bu hastalık, görmeyi sağlayan sinirlerin ve hücrelerin bulunduğu retina tabakasının merkezini etkiler. Sarı nokta (maküla) adı verilen bu merkezi bölge, renkli ve keskin görmeden sorumlu bölgedir.

 Bazı hastalarda yavaş ilerleyen bu hastalık, bazen çok hızlı ilerleyip iki gözde de görme kaybına neden olabilir. 

YBMD, hastaların ışığını kaybetmesine neden olmaz ancak kitap okuma, insan yüzlerini ayırt etme, araba kullanma, yemek yapma gibi işleri yapamamasına neden olur. 

Risk faktörleri:

  • Yaş: En önemli risk faktörüdür. 60 yaş üzeri görülse de daha erken yaşlarda da ortaya çıkabilir.

  • Sigara: YBMD riskini 2 kat arttırdığı gösterilmiştir.

  • Irk: Beyazlarda Afrikalı ve İspanyol ırkına göre daha fazla ortaya çıkmaktadır.

  • Aile öyküsü: Ailesinde bu hastalığı taşıyanlar daha yüksek risk altındadır.

2. Diyabetik Retinopati

Retina gözün arka kısmında ışığı algılamamıza yarayan tabakadır ve diyabet uzun süreli yüksek kan şekerinin olumsuz etkisi ile retina kan damarlarında hasara yol açmaktadır.

Özellikle uzun süre boyunca yüksek kan şekeri düzeyleri ve kötü diyabetik kontrol hastalığın daha kötü seyretmesine neden olur. Diyabetik retinopati olarak adlandırılan bu durum 10 yıl veya daha fazla süredir şeker hastalığı olan 10 hastadan 8'ini etkiler. 

Evreleri:

Hafif Diyabetik retinopatisi olan birçok kişi iyi bir görme keskinliğine sahiptir.

Diyabetik retinopatide görmeyi tehdit eden durumlar şunlardır:

Diyabetik maküla ödemi (DMÖ)

Proliferatif diyabetik retinopati (PDR): Göz içinde kanamalar, retina önünde oluşan zarlar, retina yırtıkları ve dekolmanlar, glokom.

Takip:

Diyabet hastalarının günlük şeker kontrolü ve düzenli aktivite ile metabolik kontrollerini yaptırmaları önemlidir.

Düzenli göz kontrolleri bütün şeker hastaları için önemlidir, bu nedenle diyabetik retinopati belirtileri mümkün olduğunca erken tespit edilmelidir. Eğer diyabetiniz ve bulanık görmeniz varsa, hemen bir göz doktorunu ziyaret etmelisiniz. 

3. Retinal Yırtık ve Kanamalar

Katarakt

Katarakt, normalde şeffaf olan gözün doğal lensinde opaklaşma olmasıdır. Genellikle yaşa bağlı oluşur ve görme kalitesini anlamlı derecede düşürür. Yaşlı insanlarda katarakt oldukça yaygındır. 80 yaş sonrasında insanların yarıdan fazlasında ya katarakt vardır veya katarakt operasyonu geçirmiştir.

Katarakt, tek gözde veya her iki gözde oluşabilir. Bir gözden diğerine yayılım göstermez.

Katarakt görmeyi nasıl etkiler?

Yaşa bağlı katarakt görmeyi iki şekilde etkiler:

1. Lenste oluşan protein kümeleri retinaya ulaşan görüntünün netliğini azaltır. Lensin çoğu su ve proteinden oluşmaktadır. Protein kümelenmesi oluştuğunda lenste opaklaşmaya neden olur ve retinaya ulaşan ışık miktarını azaltır. Opaklaşma arttıkça görmede bulanıklık ve sislenmeye neden olur. Yaşa bağlı kataraktların çoğu lensteki protein kümelenmesinden oluşur.

Katarakt başlangıç seviyesindeyken opaklaşma lensin küçük bir kısmını etkiler. Görmenizde değişiklik olmayabilir. Katarakt yavaş yavaş ilerler ve görme gittikçe kötüleşir.

2. Şeffaf lens yavaş yavaş sarı veya kahverengiye dönerek görmeye kahverengi tonu verir. İlerleyen yaşla şeffaf lens renklendikçe görmeniz de kahverengi tona döner. Başlangıçta gölgelenme miktarı az olup görmeyi azaltmayabilir. Zamanla gölgelenmede artış, okuma ve diğer rutin aktiviteleri zorlaştırabilir.

Katarakt ne zaman gelişir?

Yaşa bağlı ifadesi aslında biraz yanıltıcıdır. Çünkü yaşa bağlı katarakt gelişmesi için çok yaşlı olmanız gerekmez. İnsanlar 40-50 yaşlarında yaşa bağlı katarakta sahip olabilirler. Fakat orta yaşta görülen kataraktlar genelde küçüktür ve görmeyi etkilemez. Genelde 60 yaşı geçince görmeyi azaltır.

Belirtiler ve Tanı

  • Kataraktın en yaygın bulguları şunlardır:

  • Sisli görme

  • Renkleri soluk görme

  • Işıkları parlak ve etrafında bir hale görme

  • Gece görüşünde azalma

  • Yakın zamanda gözlük numarasında değişiklik

  • Katarakt tanısı kapsamlı bir göz muayenesi ile kolayca teşhis edilebilir.

Katarakt cerrahisi:

1. Fakoemülsifikasyon: Gözün öndeki en dış saydam tabakası olan korneaya küçük kesi yapılır. Bu kesiden küçük bir prob göze yerleştirilir. Emerek temizlenebilecek bir hale getirmek için lensi yumuşatıp kıran ultrason dalgaları verilir. Günümüzde katarakt cerrahisi genelde bu teknikle yapılır.

2. Extrakapsüler Cerrahi: Doktorunuz korneanızda daha büyük bir kesi yaparak lensin en yoğun opak kısmını  dışarı çıkartır. Kalan parçalar emilerek alınır.

Doğal lens temizlendikten sonra genelde intraoküler lens (İOL) denen yapay lens göz içine yerleştirilir. İOL yumuşak saydam bir yapıya sahip olup gözünüzün parçası haline gelir ve herhangi bir bakım gerektirmez. İOL ışıkları retina üzerine odaklayarak görmenizi arttırır. Siz gözünüzdeki İOL'ü görmezsiniz.

Bazen İOL'ün konduğu kapsül denen doku cerrahiden aylar veya yıllar sonra opaklaşıp görmenizi azaltabilir. Bu durumda doktorunuz günü birlik bir işlem olan YAG lazer kapsülotomi denen bir prosedürle opaklaşmış kapsül bölgesinden küçük bir delik açar ve görmeniz tekrar düzelir. Bu işlem ağrısızdır. Bazen göz içi basıncında yükselme veya başka problemlere neden olabilir. İşlem sonrasında göz damlası kullanmanız gerekecektir.

Glokom (Göz Tansiyonu)

Tanı testleri ve tedavileri


Kapak Hastalıkları

  • Blefaroplasti

  • Kitle Cerrahileri (şalazyon, ksantelazma, papillom)